Tüp Bebek
Çiftlerin bebek sahibi olmak için doğal yollarla denemeleri bazen sonuç vermemektedir. Bu noktada tüp bebek tedavisi çiftlerin çocuk sahibi olma isteğine cevap veren en bilindik yöntem haline gelmiştir. Tüp bebek, anneden alınan yumurta ve babadan alınan spermlerin laboratuvar koşullarında döllenme işlemidir. Tüm bu işlemler hakkında daha detaylı bilgiler edinmek için href=" target="_blank" > sitesini ziyaret edebilirsiniz. Döllenme işlemi başarılı bir şekilde sağlandıktan sonra döllenen yumurta anne rahmine yerleştirilir. Tüp bebek tedavisi başarı oranı yüksek olmasına karşın her zaman ilk denemede olumlu sonuç alınamayabilir. Baba adayından alınan spermin kalitesi, anne rahmine yerleştirilen döllenmiş yumurtanın tutunması da tedavinin ilk adımında önemli konulardandır. Çiftler tedavi sürecinde sabırlı olmalı tüp bebek denemesinden ilk olumsuzlukta vazgeçmemelidirler. Bazen olumlu sonuç almak için 7-8 hatta 9-10. Deneme sonucunda başarılı bir tüp bebek tedavisi sonucu alınmaktadır.
Tüp bebek Tedavisinde Önemli Hususlar
Tüp bebek tedavisinde önemli hususlardan bir diğeri ise biyolojik veya fiziksel sorunların yanı sıra psikolojik destektir. Çiftler tüp bebek tedavisi görürken sürecin uzunluğu ve süreç boyunca yaşanan olumsuz sonuçlardan etkilenerek inançlarını kaybedebilirler. Psikoloji hayatın her alanında bizi en çok etkileyen etmenlerden biridir bu yüzden tüp bebek tedavisi alan çiftlerin bu tedavinin yanı sıra bazen psikolojik destek alması da önerilir. Bu süreçte anne baba adaylarının birbirine destek olması sağlıklı iletişim kurmaları da tedavinin gidişatını ve süreci olumlu yönde etkilemektedir. Tüp bebekte başarı elde edebilmek için anne baba adaylarının bu tedavi öncesinde kapsamlı bir sağlık kontrolünden geçmesi de önemli bir noktadır. Anne adayının yumurta rezervi ve kalitesi, baba adayının sperm sayısı ve kalitesi tedavi öncesinde incelenmesi ve alınan sonuçlar doğrultusunda tedaviye başlanmalıdır. Tedavi süresince de moraller yüksel tutulmalı ve fiziksel ve ruhsal sağlığa dikkat edilmelidir.
